Saklıkent |
Sizin tatil tercihiniz hakkında bir fikrim yok fakat ben
kesinlikle bol gezmeli, bol tekneli, bol muhabbetli tatilleri severim. 5
yıldızlı tatil köylerinde sınırsız açık büfe yiyerek ağırlaşmak, tüm gün deniz
kenarında yatarak bronzlaşmak, aktif olarak yeni yerler görmeden bir yere bağlı
kalmak benim tatil anlayışıma pek uymuyor. Tatil anlayışıma tam anlamıyla uyan
bir tura katıldık 2014 yazında. Tura katılmayı sevmeyenlerin "ben
birilerine bağlı gezmeyi sevmiyorum", "kendi istediğim saatte
istediğim şeyi yapamadıktan sonra ne anladım ben o tatilden" dediğinizi
duyar gibiyim. Tam 1 hafta turla gezmiş bir çift olarak aradan 1 seneden fazla
geçmesine rağmen hala unutamadığımız o tatili
yazıya dökeyim istedim.
2014 Yazında ETS Tur ile Grand Likya turuna katıldık karı
koca. Cuma akşamı Ets tur otobüsü ile yola çıktık. Bu arada tur programında da
belirtiliyor, ertesi gün otele giriş yapılmadan tur programı başlıyor. Dolayısı
ile bikininiz/mayonuz bavuldan ziyade sırt/kol çantanızda olmalı veya yola
çıkarken iç çamaşırı yerine giyinmeyi de tercih edebilirsiniz:) Sabah
kahvaltıları ve akşam yemekleri otelde açık büfe olarak alıyorsunuz. Öğlen
yemeği ise teknede veya tekne turu yoksa gidilen bir yerde ekstra olarak
alınıyor fakat ücretler gayet makul.
İkinci gün (tatilin ilk günü) gün bol bol yüzmeyle geçiyor.
Programda (yazının sonunda tur programı için link paylaşacağım) "muhteşem
koylar" diyor ya, o koylar gerçekten muhteşem. Sanıyorum Türkiye'deki en
güzel koylar bu turda gezilenler. Ben özellikle Kleopatra plajını tekrar görmek
için bile aynı tura tekrar katılabilirim.
Başka tatillerde başka turlara da gittik, ayağımızı denize sokmadığımız
yerler oldu. "Bir güne çok fazla yer sığdırmışlar, gezdiğimden bir şey
anlamam" diyorsunuz programı görünce fakat her şeye, özellikle yüzmeye
doyuyorsunuz. Otele dönerken Aşıklar Yoluna uğradık ve birlikte çok güzel
fotoğraflarımız olabilecekken eşim makineyi otomatik odaklamaya almayı unuttuğu
için tur arkadaşlarımızın çektiği fotoğrafların hepsi flu çıkmıştı.
Akşam otele varıştan kısa bir süre sonra yemek servisi
başlıyor, o sırada duş almak için fazlasıyla yeterli vakit oluyor. Bu arada Ets
Tur size turu satın alırken birkaç farklı otel seçeneği sunuyor, fiyatları da
konumları da farklı fakat hiçbiri lüks değil, 3 veya 4 yıldızlı, fakat tura
ödediğiniz paranın karşılığını kesinlikle veriyor. Biz en uygun olanı
seçmiştik. Çalış plajına 100 mt kadar uzaklıktaydı. O yüzden yemekten çıkıp
sahilde turlama, kafelere, barlara gitme şansımız vardı. İlk 2 gün koşmaya
çıktık sahile o ara spor yapmaya başlamıştık, formdan düşmek istemedik).
2. gün turdan arkadaşlar edindik. Tülin abla, Orhan abi,
çocukları Dilara ve Emir. Akşam yemeğinden sonra sahilde hep beraber dolaşmaya
başladık. Doktor balıkları var sahilde, ayaklarınızı balıkların olduğu bir
akvaryuma koyup gıdıklanmayı bekliyorsunuz. O minik balıklar ayaklardaki
nasırları ve ölü derileri temizliyor. Ayaklarınız yumuşacık oluyor ve masaj
yapılmış gibi hissediyorsunuz 5 dakikanın sonunda. Otele dönünce de okey oynadık. Turun en güzel
yanlarından biri ise yeni arkadaşlar edinebilmeniz sanırım. Geçen yaz da tekrar
birlikte tura katılmak istedik, onlar rezervasyonu yaptırdı fakat bizim yıllık
izin tarihleri onlarınkiyle uyuşmadı.
Üçüncü gün Göcek tekne turu ( 12 Adalar Tekne Turu ) Şövalye
Adası, Kızılada, Amintas’ın Mezarı var programda. Tarihi eserleri gezerken
işinde gerçekten iyi bir rehber size orayla ilgili her bilgiyi anlatıyor. Hatta
bazı yerleri hikayeleri o kadar ilgi çekici ki sıkılmanız mümkün değil. Zaten
çok vakit harcanmıyor tarihi mekan gezilerinde. Hem insanları güneş altında
sıkmamak hem de denize, tekneye daha çok vakit ayırabilmeniz için. Fotoğraf çekmeyi
seviyorsanız günün her saati size malzeme çıkıyor, koylarda da tarihi
mekanlarda da. Bu günü çok eğlenceli anlatmadım sanırım fakat yine hem güzel
yerler gezdik ve çok güzel koylarda bolca yüzdük, teknede birkaç kişi toplanıp
sohbet edip biralarımızı yudumladık, güneşlenmek isteyenler teknenin üst katına
çıkıp minderlerde yattılar.
Dördüncü gün Dalyan tekne turu, İztuzu Plajı, Caretta
Carettalar günüydü. İztuzu plajı meşhurdur bilirsiniz. 5km uzunluğunda ve
gerçekten güzel ama biz kumsalda denize girmeyi sevmeyen bir çiftiz, tekneden
dalmak tercihimiz. Aldık biraları orada edindiğimiz arkadaşlarımızla sohbet
ettik, isteyen yüzdü bu sırada. Caretta carettaları görmeye gittik, çok sevimlilerdi. Kanlı canlı ilk kez gördüm
ve epey büyükler. Onları besleyen adam birinin başını okşadı kedi sever gibi.
Bize de fotoğraf çekmek düştü tabi. Caretta carettaları gördüğümüz yerde mavi
yengeç vardı, onu da ilk defa gördüm, dokundum hatta. Çok farklı bir tür. Daha
önce bir yengeci o kadar yakından görmemiştim. İsterseniz yeme şansınız var bu
arada, turda yemek isteyenler oldu, fakat biz tercih etmedik. Sadece merak
gidermek için bir hayvanı öldürmek bize doğru gelmiyor. Gittiğimiz başka bir
yerde kaktüs meyvesi yedik. "Birkaç farklı meyvenin tadı var bu meyvede"
dediler, merak ettik alıp yedik ama beğenmedik. Meyvelerin hepsini ayrı ayrı
yemeyi seviyoruz sanırım biz :) Kekova'dan da dağ kekiği aldık, yaşlı bir teyze
satıyordu, oranın kekiği meşhurmuş. 2 poşet aldım ama metrobüste kaybettim,
kullanma şansım olmadı. Bulan kişi bunu okuyorsa kekikler afiyet olsun ama
bitmediyse kalanı gönderirse sevinirim:)
Beşinci gün Kelebekler Vadisi tekne turu, Ölüdeniz, Belcekız
Plajı, Lagün, Kayaköy, Babadağ’dan Yamaç Paraşütü günü normalde fakat biz Eylül
ayında gittik ve o gün hava çok rüzgarlıydı, dalga çok olduğu için Kelebekler
vadisine yanaşamadık, onun yerine başka güzel bir koya götürdüler bizi. Bir
sonraki Likya turuna Temmuz veya Ağustos'ta gideceğiz bu yüzden. Ölüdeniz'in
güzelliğini anlatmama gerek yok zaten. Orada da istediğiniz kadar yüzüyorsunuz.
Fakat kesenin ağzını biraz açarsanız o güzelliği televizyonlardaki gibi
yukarıdan seyredebilmek için yamaç paraşütü yapma şansınız var. Profesyonel
hocalarla tamamen güvenli. Yamaç paraşütü yapmak isteyenler sabah tur programından
önce erken saatte yapıp tura öyle katılıyor. Yalnız biraz tuzlu. Neredeyse bir
kişilik tur parası daha vermeniz gerekiyor. Biz katılamadık o aktiviteye fakat
katılanlar ballandıra ballandıra anlattı:) Kayaköy'de ise bambaşka bir hava
var. O yaşanmışlığı hissedebiliyorsunuz. Hiç bilinmeden bir dünyaya, bilinmeyen
bir zamana yolculukta gibi hissediyorsunuz evleri gezerken. Mübadele yılları
hakkında da bilgi ediniyorsunuz ister istemez.
![]() |
Fethiye koyları |
Altıncı gün de tekne turu devam ediyor. Henüz yüzmeye
doyamadık çünkü:) Bakmaya doyamadığımız koylarda yüzdük bol bol. Koylardan
birinde deniz gözlüğü takarak kafamı suya soktum ve gördüğüm güzelliğe
inanamadım. Belgesellerdeki görüntüler gibi berrak su ve renk renk balıklar.
Denizin dibi kum değil kayalıktı o bölgede. Suyun berraklığı ve dibe kadar net
bir şekilde görebilmeniz bundan kaynaklı sanırım. Suyun dibi kayalık dedim
fakat farklı algılanmasın. Yeterince derin olduğundan ayağınızın kayalara değme
ihtimali yok. Tekne turu yapacağınız bir tatilde mutlaka bir deniz gözlüğü
edinin. Bizim aklımıza gelmemişti edinmek, o an ödünç aldık tur
arkadaşlarımızdan. Tekrar tekrar aynı şeyleri yazıyor olmak istemem ama gidilen
her yer çok güzel, rehberlerin iyi olması da organizasyonda hiçbir aksaklık
olmaması memnuniyeti daha da arttırıyor sanırım.
Şimdiye kadar anlattığım her yer çok güzeldi, çok güzel
vakit geçirdim fakat benim en çok etkilendiğim yere yedinci gün gittik.
Saklıkent. Muhteşem bir şeye şahit oldum kanyonda yürürken; dağların
derinliğine. Yerlerden kaynayan buz gibi suda yürüyüş yaparak güzelliğini
izledik. Başınızı kaldırdığınızda tek görebildiğiniz 180 metre yüksekliğindeki
kayalar ve en yukarıda bir karış genişliğinde görünen mavi gökyüzü. O gün hiç
çıkmak istemedim oradan, burada öleyim ben, hep burada yaşayayım dedim. Kocam
bırakmadı :) Evde yıkanacak çamaşırlar varmış. Ertesi gün tur bitti eve döndük.
Hiç dönmek istemedik. Seneye arkadaş, kuzen kim var kim yok toplayıp onlarla
beraber bu tura bir daha gelelim dedik, meğer turda tanıştığımız arkadaşlarımız
dışında çevremizde kimse tur sevmiyormuş:)
Her dakikası dolu dolu bol gezmeli, bol yüzmeli, bol muhabbetli, çook
keyifli bir tatildi tüm grup için.
![]() |
Likya turu |
Saklıkentten sonra gittiğimiz bir restoranda soğuk su havuzu
vardı. içinde 5 dk durana içecek, 15 dk durana da yemek ücretsizdi. Cesareti
olan denesin ben dayanamadım.
Ek not: Yağmur yağdığında Saklıkent'e giriş kapatılıyor
bilginiz olsun. Biz Saklıkent'ten çıktıktan bir süre sonra çok hafif bir yağmur
başladı ve Saklıkent girişe kapatıldı. Yağmur suyunun yamaçlardan aşağı,
kanyona dolma tehlikesi olabiliyormuş. Gitmeye karar verirseniz o gün girişe
açık olur umarım.
![]() |
Fethiye turu |
Maliyetine gelice; 2014 yılında bize her şey dahil 2000 tl
ye mal oldu bu tatil. Gidiş dönüş yol, tüm tekne turları, geziler, hatta ekstra
olan öğlen yemekleri de dahil. Turla değil de kendimiz bir otel bulup gitmiş
olsaydık bu kadar yer gezemeyecek, bu kadar keyifle yüzemeyecek, üstüne bir de
daha çok para harcayacaktık. En önemlisi de yeniden birlikte tatile gitmek
isteyeceğimiz arkadaşlar edinemeyecektik.
Sürekli aynı sahilde, aynı denize girmek daha mı keyifli
sizce? Yoksa her zaman daha güzel yerler keşfedip dolu dolu vakit geçirmek mi?
Turla ilgili daha detaylı bilgi vermek isterdim fakat uzun
zaman oldu, hafızam o kadar kuvvetli değilmiş. İsteyenler için tur programını
okuyup inceleyebilmeniz için linki paylaşacağım. Şuan erken rezervasyon fırsatı
da varmış, bilginize.
Bir de birkaç da fotoğraf ekliyorum:)
Link:
Grand Likya turu
Likya turu |
Caretta caretta |
Caretta caretta |
Saklıkent likya turu |
Tatil anlayışımız aynı. :) Kesinlikle gezip görmeliyim. Beş yıldızlı otelin beş yıldızlı imkanlarına hapsolmaktansa gezmeyi, yeni yerler yeni kültürler tanımayı tercih ediyorum. Biz de bu yıl Ege turlarını düşünüyoruz. Anı turdan alacağız, umarım her şey güzel olur. 😊
YanıtlaSilbiz de bu sene tatil yapabilirsek tekrar ege akdeniz turlarına bakacağız. ets ile düşünüyorduk yine ama siz memnın kalırsanız anı ile de yapabiliriz:) umarım güzel geçirirsiniz
Sil14 agustosda likyadayız ☺️
SilKardeşim geçen yıl Anı turla Likya turuna gitmişti. Çok memnun kalmış, rehber de oteller de gayet iyiymiş. Tur grubunda da çok eglenmisler ama bu şans biraz tabii. Anı turla Gap, Karadeniz turlarına giden ve memnun kalan tanıdıklarım da var. Anı ile ilgili iyi yorumlar duyuyorum genel olarak. Bakalım bizim şansımız nasıl olacak. 😊
YanıtlaSilAz önce baktım da Anı Tur'da Likya'nın 6 gecelik seçeneği de varmış. Üstelik iki kişi 1100 tl den başlıyoor :D Ömer iş değiştirdiği için bu yaz tatil şansımız olur mu bilmiyorum ama olursa biz de bu sene ona katılacağız. Belki aynı tura denk geliriz kim bilir :D
SilMerhabalar, size o kadar tesadüfen rastladım ki memnun oldum. Bu ayın 20'sinde ETS ile grand likya turuna gitmeyi düşünüyorum. Bu kadar memnun kaldığınızı okuyunca tamam kesin gidiyorum :)
YanıtlaSilYeni gördüm yorumunuzu. Nasıldı tatil? Memnun kaldınız umarım? :)
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil25.08.2017 cuma gecesi yola çıktık.Tur harika,turdaki arkadaşlar süper olunca tadı damağımızda kaldı. Rehberimiz DENİZ HANIM'a yardımcısı MERVE HANIM'a kaptanımız Mustafa BEY'e kardeşim ve turdaki arkadaşlarım adına çok teşekkür ederim. Çözüm odaklı ve ilgili bir ekip ti. Ets ile daha önce de ege-akdeniz turu yapmıştım.Tavsiye olunur.Bu turda DENİZ HANIM ve MERVE HANIM ve kaptan da MUSTAFA BEY olması bizim şansımızdı.Tekrar teşekkürler....
YanıtlaSilçok güzel bir tur değil mi? bir daha katılmayı düşünüyoruz biz kızımız biraz büyüyünce :)
SilBUu arada Turun ismi ETS GRAND LİKYA TURU GÖCEK...Bol bol yüzer,denize doyarsınız.Tabi tarihi yerleri de gezersiniz...
YanıtlaSil