13 Ocak 2016 Çarşamba

Meslek Hikayesi 2


Yazının birinci bölümünde kendimle ilgili yeterince bilgi verdiğimi düşünüyorum. Bu sefer ise 7 aydır neler oldu, neler değişti onlardan bahsedeceğim.

Öncelikle Dgs'ye girdim ve sonucunda İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatına kayıt yaptırdım. Dolayısı ile kafamdaki ''hangi bölümü seçsem?" "lisans mı tamamlasam çalışmaya mı başlasam?" "çalışacaksam ne iş arayacağım?" soruları kısmen tarih oldu. Fakat Ösym'nin sıvav ve yerleştirme sonuçlarını oldukça geç açıklaması, sonrasındaki kayıt süreci ve zorunlu olan hazırlık sınıfı muafiyet sınavlarına giriş sürecinin fazlasıyla uzun olması sebebiyle, derse gittiğim gün 2 hafta sonra vizelerin olduğunu öğrenmem, bu dönemi gözden çıkarmama sebep oldu. Hep söylerim bahaneler kraliçesiyim diye. Şuan çok daha net düşünebiliyorum, bahanelerimin yersiz ve saçma olduğunun farkındayım fakat bu farkındalık Dgs sonucu açıklandığında veya okula kayıt yaptırdığım an oluşmadı. Nasıl mı oluştu? Bir sonraki yazım bununla ilgili, hatta taslak hazır bile. 

Neyse, geç yapılan kaydın sonunda bende oluşan isteksizlikten dolayı ilk dersim aynı zamanda güz döneminin son dersi oldu benim için. Sınavlara da gitmedim. Vizeler bittikten sonra bir süre "finallere kadar derse gitsem belki 1-2 dersi kurtarırım" diye düşündüm fakat meşhur tembelliğim, kolayca vazgeçme huyum, ne yapacağımı bilmemem, belirgin hiçbir hedef ve planımın olmaması ve azim konusunda fazlaca kıt olmam sebebiyle (bahane olarak belirtmiyorum bunları, öz eleştiri yapıyorum) dönem sonuna kadar okula adımımı atmadım. Buradan bende aslında pek bir şey değişmemiş gibi göründüğünün farkındayım. Ancak evde hiçbir şey yapmadığım günler ve haftalarda bolca düşünme fırsatım oldu. Hedef konusunda kesin bir sonuca varmış olmasam da istediğim bir şey var artık. Kendimi nasıl toparladım? Eskiden farklı olarak şuan ne yapıyorum? Ne yapmak istiyorum? Bahsettiğim aydınlanma nasıl oldu? Bunları anlatan başka yazım var. Metin şuan yarım, fakat bittikten sonra yayında olacak o da. 

Şimdilik bu kadar, yazsam daha gidiyor fakat sizi sıkmamak adına burada bırakıyorum. Umarım keyif almışsınızdır okurken. Sağlıcakla kalın.






3 yorum:

  1. O aydınlanmayı merak ettim gerçekten :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazı hazır, son düzeltmeleri yapıp yarın yükleyeceğim :)

      Sil
  2. Yalnız dizi senaryosu gibi olmuş bu yazılar. En heyecanlı yerinde bırakıyorsunuz. O zaman ben bir sonraki yazıya geçeyim :-)

    YanıtlaSil

blogumun adını neden değiştirdim?

Anladım ki insana tek bir kimlik yetmiyor. Belki de bu yüzden arttı son zamanlarda profillerdeki kocasının prensesi, paşasının annesi(!) ib...