20 Ocak 2016 Çarşamba

Sigara Hikayesi 3

sigarayı bırakma

Tekrar merhaba. 


Sigarayı bırakmaya çalışma süreçlerimle ilgili 2 yazı daha paylaşmıştım daha önce. Çoğu içici gibi yeniden başladığım için bu bırakışımda da tekrar yazmam gerektiğini düşündüm. Aydınlanma Hikayesi başlıklı yazımda da bahsettiğim üzere, 2016 yılı için güzel planlarım var fakat hepsinin temelinde istikrarlı, iradeli, kararlı bir insan olmak yatıyor. Sigarayı bırakmak benim için artık sadece bir alışkanlığa son vermekle ilgili değil, daha çok verdiğim sözlerin, kararların arkasında durmak ile alakalı. Bu zamana kadar verdiğim neredeyse tüm kararlardan çabucak vazgeçme, karar değiştirme ve pes etme gibi bir huyum olduğundan da bahsetmiştim. Kendimde gerçekleştirmem gereken çok önemli bir değişim bu. İnsanın kendisiyle barışık olması için kendini takdir etmesi gerektiğine inanıyorum. Şimdiye kadar kendimle barışık olmamamın sebebi bu olabilir. Artık hayatımda yanlış veya kötü giden unsurları değiştirme zamanım geldi diye düşünüyorum. Buna kendim de dahilim.

Sigarayı bırakmak gerçekten zorlu bir süreç. Hiç içmemiş birinin tüm bunları, bu çelişki ve zorlukları saçma, hatta aptalca gördüğü bir gerçek. İçmiyor olsam eminim ben de farksız düşünmezdim. Fakat sigara gerçekten söylenen kadar lanet bir şey. Ona alışmadığınız zaman sorun yok ama alıştıysanız yemekten sonra içmediğinizde, duştan sonra, molalarda, alkolün yanında, kısacası her yerde her fırsatta içinizdeki sigara yakma ihtiyacını gidermediğiniz zaman ortaya çıkan boşluk hissi, yoksunluk hissi yeniden içmeye başlamanıza sebep oluyor. Eğer içmezseniz de o his mutsuzluğa dönüşüp sizi aksi, huysuz ve sinirli biri haline dönüştürebiliyor. 

Onlarca sigarayı bırakma teşebbüsümden sonra şunu fark ettim. Sigara içmemek için kendinizi sigarayı bırakacağınıza değil, sigarayı içmek istemediğinize ikna etmelisiniz. Demek istediğim, sigara içmeyi seviyorum fakat bırakmalıyım, derseniz baştan kaybedersiniz. Çünkü beynininiz size yeniden sigara içmeniz için onlarca sebep bulacak. Ben içmek istemiyorum çünkü hayatımın sigaralı kısmını, daha da önemlisini iradesiz kısmını geride bırakmak istiyorum. Ancak bu demek değil ki canım çekmiyor. Elbette sigara içen birini gördüğümde canım istiyor fakat bir süre düşünüp istediğim şeyin kesinlikle sigara içmemek olduğunu kendime hatırlatıp kendim durduruyorum. Bunu sadece hatırlamak değil, kendinizi gerçekten inandırmalısınız, kendinizi buna ikna etmelisiniz.

Bazen özellikle dizi/film izlerken elim sehpaya gidiyor, sanki hala o sehpada yakabileceğim bir sigara varmış gibi. En zorlandığım an o oluyor ve o an benim için en riskli an. Ne kadar riskli olduğunu açıklayayım. Ömer'le birlikte bıraktık sigarayı yine. Hep de onun yüzünden yeni başladık. Onun canı istediğinde ben onu içmemeye ikna ediyorum, destek oluyorum fakat benim canım istediğinde ve bunu herhangi bir şekilde dile getirdiğimde yanımda sigarayı bırakmam için beni destekleyen, vazgeçiren bir adam olmuyor. Daha da beteri, bir kere lafını ettiğimde onun da canını sigara çektirmiş olduğum için eğer sigara alıp içmezsek gerginlik oluyor,  trip atmaya başlıyor ve ortamı geriyor. Fakat sigarayı hatırlattığım için gerginliğin sebebi, suçlusu ben oluyorum. Anlayacağınız sigara içme isteğimin tavan yaptığı fakat geçici olan o anlarda, yanımda beni vazgeçirtecek bir adam yok. Hiç adil değil biliyorum ama hem onu vazgeçirtmek durumundayım, hem de destekçim olmadığından mücadelemi tek başıma kendi içimde vermek zorundayım. Bu durumun bende biraz sinir yaptığı doğru. Bazen insanın yanında neden sigara içmemesi gerektiğini söyleyecek birine ihtiyacı oluyor. İnsanın yanında destekçisi olmaması gerçekten zor, keşke biraz anlasa. Konuşunca bana hak veriyor gibi görünse de sürekli aynı şey yaşanıyor. Belki bu sefer okuyup anlar:) Son sigaraya başlamamız Likya Turunda Ömer'in etrafımızdaki insanlar sigara içtikçe Ömer'in bakıp içlenmesi, ara ara suratının asılması, keyifsizlenmesi sonucu "tatilde keyfimiz kaçmasın, ne güzel eğleniyoruz, berbat etmeyelim, tatilden sonra içmeyiz" diye düşünmem sonucunda olmuştu. Umarım bir daha olmaz. 

2 Ocak 2016'dan beri bir tane bile içmedim. Sigara içilen ortama bir kez girdim ben, o da annemle görüştüğüm zamandı. "Bu kadar zamandır içmiyorsun, içmek de istemiyorsun, birkaç saat daha dayan, gideceksin zaten," diye diye tuttum kendimi. Ömer ise tüm gün işte olduğu için çevresinde sigara içenlerin olması kaçınılmaz bir durum. Fakat aslında onu çok güzel motive edecek bir durum da söz konusu. Kişiliğine, zekasına, azmine, mantığına çok saygı duyduğu, hatta imrendiği ve yıllar önce sigarayı bırakmış bir patronu var. Şuan tek dayanağım o. Canı istediğinde Murat Bey'i düşünüp o nasıl başarmışsa kendisinin de öyle başarabileceğini söylüyorum ara sıra. Ben geçmiş yıllarımın iradesizliğini dayanak yaptım, o da imrenip saygı duyduğu birini dayanak yapabilir sigara konusunda kendine. Geçenlerde eve geldiğinde sigara kokuyordu. Yarım sigara içtiğini, sürekli sigara ikram edildiği için zor olduğunu söyledi. Cevabım ise "Murat Bey'e ikram edildiğinde içiyor mu? Onu örnek al lütfen" oldu. Şuan bildiğim kadarıyla da içmiyor. İçip de içmiyorum diyerek yalan söylüyorsa da ayıp onun.

Bir önceki sigarayı bırakışımızda karabaş otu alıp demledik. Sigara isteği durumunda bir yudum içilince isteğini kestiği söyleniyor. Hazırlayıp koydum dolaba. Ancak öyle kötü koktu ki, onu içeceğimize sigara içmeyiz deyip ikimiz de tadına bile bakmadık sigaranın. Bu sırada 9 ay da içmedik sigara. Bu şekilde bıraktırıyor olabilir belki de:) Ah o tatil yüzünden hep :) Geçenlerde de Champix isimli bir ilaç keşfettim. Kullanan ve başarılı sonuç alanlar var, Ekşi Sözlük'ten okuyabilirsiniz. Eğer zor durumda kalırsam ondan alıp vereceğim Ömer'e :) Hapı kullanan istese de içemiyormuş sigara. o hap da son umudum.

Gelelim sigarayı bıraktıktan sonra bizde olan bitene. Henüz 18 gün oldu fakat yavaş yavaş fark etmeye başladığını düşünüyorum. Parmaklardaki, saçtaki,tendeki, kıyafetlerdeki koku birkaç günde gidiyor zaten Evin kokusunu söylememe dahi gerek yok sanırım. Sabah ağızdaki kötü tat da tam gitmese de oldukça azaldı. Zihnim resmen berraklaştı, daha net düşünebilmeye başladım. Enerjim tavan yaptı. Sigarayı bıraktıktan sonra çoğu kişi halsizleştiğini, yorgun hissettiğini, gün içinde uykusunun geldiğini söyler. Belki günler öyle olabilir fakat birkaç gün sonra daha hafif ve temiz hissetmeye, sabah daha rahat uyanmaya ve daha enerji dolu olmaya başlar insan. Sigarayı hiç bırakmamış olanların bilmediği bir histir bu. Aslında sigaranın kendisini yorduğunu, ağırlaştırdığını fark edemez, çünkü aksinin olduğu zamanları hatırlamakta zorluk çeker. Hatırladığında ise bunu yaşa yorar. Çoğu insan (çift olarak biz de dahil) yaş ilerledikçe genç yaşlara nazaran daha az enerjik olduğunu, sosyal aktivitelerde daha çok yorulduğunu hisseder, hatta genç yaşlarda olduğu haliyle şu anki halini kıyaslar içten içe. Biz de yaptık oradan biliyorum:) Yaş elbette etkiler insanın enerjisini, ancak sigaranın da yaşlanma sürecini hızlandırdığı gerçeği var ortada. Enerjini 40'lı yaşlarda kaybetmeye başlayacakken neden 30'larında kaybedesin ki? Neden daha uzun süre genç kalıp genç hissetmeyesin ki? Kendinle ne alıp veremediğin varsa çöz ve bırak artık şu sigarayı dostum:)

Bu arada keşke giden tek şey enerji olsa. Sağlık da gidiyor. Sigarayı bıraktığımdan beri 40 yıllık içiciymişim gibi öksürüyorum. Neden? Akciğerler kendini temizliyor da ondan. Sen yıllarca ver dumanı ver dumanı, uyuşsun, temizleyemesin kendini. Sonra bırakınca neden balgam oluyor de. Vücut kendini her an temizlemeye programlı bir mekanizma. Sadece sigarayı değil, alkolü ve sağlıksız besinleri de sistemden atmak için sürekli bir çalışma halinde. Fakat sen belli aralıklarla sigara içtiğinde, kendini toparlayıp temizlemeye başlaması zaman alıyor. O denli zarar veriyor aslında sisteme. Sadece akciğerlerini değil, vücudundaki her sağlıklı hücreyi etkiliyor. Cildimin rengi değişmeye başladı. Göz altlarım eskisi kadar koyu değil mesela. Ciddi bir değişim için birkaç ay geçmesi gerekiyor tabi. Sigara içen ve içmeyen ikizlerin portre fotoğrafları ile ilgili bir çalışma yapılmıştı, birkaç ay önce gördüm. Sizinle onu da paylaşayım. Belki "içmek istememeye" başlamanıza yardımı dokunur:)



Bir de Allen Carr'ın Sigarayı bırakmanın kolay yolu isimli bir kitabı vardı. Ben de bugünlerde başlayacağım. İlk birkaç sayfasını daha önce okumuştum. Yazar özellikle belirtiyor, kitabı okurken istiyorsanız sigara içebilirsiniz diye. Bir kitapla bırakabileceğinize inanmıyorsanız bile bence denemekten zarar gelmez. Deneyip sonucu benimle yorum yazarak paylaşabilirsiniz. Ben de gelişmeleri yazmaya devam edebilirim isteyen olursa.

Son olarak kitapla aynı isimli bir de video çekilmiş. Amaç aynı fakat birebir aynı şeyler mi anlatılıyor çok emin değilim. Okumaya üşenen olursa önce videoyu izleyip sonuca bakabilir. Bu arada video 1 saat, videonun başında anlatıcı dikkatle izlemeniz gerektiğini ve başka işlerle dikkatinizi dağıtmamanız gerektiğini belirtiyor. Benim anlatacaklarım bu kadar:) Şimdiden iyi seyirler.




2 yorum:

  1. Uzun ve güzel bir yazı olmuş başarı öyküsü niteliğinde.
    ucluklavye.blogspot.com bende sizi kendi bloguma beklerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim:)
      ben de sizi aldım takibe. Boş bir vaktimde uzun uzun okuyacağım.

      Sil

blogumun adını neden değiştirdim?

Anladım ki insana tek bir kimlik yetmiyor. Belki de bu yüzden arttı son zamanlarda profillerdeki kocasının prensesi, paşasının annesi(!) ib...