3 Ağustos 2017 Perşembe

Bronşit Hikayesi

Burada 40 günlük Güneş. O küçücük bedeniyle çok ağır bi bronşit geçirmişti. Anne-baba hasta olunca bebeğe bulaştırmama gibi bir ihtimal söz konusu olamıyor sanırım. Hastalandığını çok geç farketmişiz, e 40 ı çıkmamış, günün çoğunda uyuyor. Ilk kez bir yenidoğan ile karşı karşıyayız, çoook acemiyiz. Anlamadık, farkedemedik. Bi akşam öksürük başladı. Öyle ki aralıksız öksürüyor. Gece çocuk polikliniğine gittik hemen. Nöbetçi doktor muayene etti, hafif bir soğuk algınlığı diyerek öksürük şurubu verip eve gönderdi. Neyse ki ertesi gün kendi doktoruna 1. Ay kontrolüne götürdük. (Götürmesek ne olurdu düşünmek bile istemiyorum) Öksürük ve ateşi olduğunu söyleyince hemen muayene etti ve göğüs filmi istedi. Ciddi bişey mi diye sordum. Zatürreden şüpheleniyorum dedi. Ciğer filmi çekildi, kan tahlilleri yapıldı, kandaki oksijen oranına bakıldı. Kanda enfeksiyon var, oksijen seviyesi teklikeli derecede düşük, ciğerler berbat halde. Çocuk nefes alamıyordu resmen ve ben farkına varamadım. BEN FARKINA VARAMADIM😢 Hastanede boş oda yok. Doktor riske atamam diyerek hastanenin doğum katında oda ayarlattı. Hayatımın en zor haftasının başladığı gündü. Tam 9 gün sürdü. 4 gün hiç emmedi. 8 tane damar yolu açıldı o minik ellerine, ayaklarına. Damarları çok ince olduğu için düzgün damar bulmak çok zordu ve sürekli tıkanıp şişiyordu damar yolunun olduğu bölge. Geceleri dakikalarca durmadan öksürmekten boğazı acır, bir de ona ağlardı, Her 2 saatte 1 hava verildi. 4 saatte 1 burnu aspire edilecek diye burnuna upuzun bi boru sokularak uyandırıldı. Her uyandırıldığında canı yandı. Her uyandığında korktu. Eve döndükten sonra da çok uzun süre uykusundan sıçrayarak uyandı. Hastaneden ayrıldığımızda 200 gr vermişti ve hala tam olarak iyileşememişti. 2si iğne 1i şurup, 3 tane antibiyotik, 4 saatte 1 de hava vermeye devam ettik evde 1 hafta daha. Bu fotoğraf eve geldikten 1 gün sonra çekildi. Geldiğimiz gece kendi yatağında 6 saat deliksiz uyudu. Emzirmek için bile uyandırmaya kıyamadım 1 haftadan fazladır müdahalesiz uyuyamıyor diye ama sık sık kontrol ettim nefes alıyor mu diye. Fotoğraftaki tombik yüzü serumların etkisi. İyilesti, ama kalıcı oldu. Hala ayda en az bir kez bronşit geçiriyor. Başlangıçta farkedip ilaca başlıyoruz ilerlemeden. O yüzden sürekli tetikteyiz. Hergün bakıyorum hırıltısı var mı diye yine geç farketmemek için. Şimdikiler alerjik. Ama bu da geçecek. Bırakın akrabaları kardeşime bile anlatamamıştım bu durumu o zamanlar. Sadece beni anlayabileceğini düşündüğüm 2 arkadaşa.  Peki neden? Bunun cevabı sanırım hastanedeki hemşirelerden birinden duyduğum şu cümlede saklı: "bu çocuk benden kötü öksürüyor be, sen ver annene, artık annen baksın bu çocuğa." Bu arada ben lohusayım tabi... Benim lohusalığımın bir kısmı böyle geçti. Başka sözüm yok hakim bey. Sizin lohusalığınız nasıl geçti? Depresyona girmeyen var mi? 

İnstagram hesabim için: @novoluni

blogumun adını neden değiştirdim?

Anladım ki insana tek bir kimlik yetmiyor. Belki de bu yüzden arttı son zamanlarda profillerdeki kocasının prensesi, paşasının annesi(!) ib...